Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, “Gazze’deki katliamın ve başta Batı olmak üzere dünya kamuoyunun ağırlıklı bir şekilde bu katliama, devletler düzeyinde en azından sessiz kalması veya dolaylı veya açıktan onay vermesinin, dünya güvenliği için oluşturduğu riskleri beraber paylaştık. Bu konuda zaten kiminle konuşsak aynı görüşleri paylaşmaktayız.” dedi.
Fidan, Kırgızistan Dışişleri Bakanı Ceenbek Kulubayev’le Bişkek’teki görüşmesinin ardından düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. Yeni yılın ilk ziyaretini Türk dünyasının saygın üyesi Kırgızistan’a yapmaktan duyduğu memnuniyeti dile getiren Fidan, Kırgızistan’da önemli temaslarda bulunulduğunu ve bunların sürdürüleceğini söyledi. Fidan, mevkidaşı Kulubayev ile yaptığı ikili ve heyetler arası görüşmelerde, iki ülke arasındaki ilişkilerin yanı sıra bölgesel ve küresel görüşmelerin de ele alındığını kaydetti.
“Özellikle profesyonel olarak kurumsallaşma yönünde attığımız adımlar, bu açıdan stratejik öneme haiz.” diyen Fidan, mevkidaşıyla 6. ortak stratejik planlama toplantısının yapıldığını dile getirdi.
Fidan, “Burada yapılan çalışmaların ve alınan kararların ürünü olarak da 2024- 2026 çalışma programımızı az önce sizlerin de huzurunda imzaladık. Ortak stratejik planlama grubu çalışmamızın merkezinde yer alan önemli bir konu.” ifadesini kullandı. İki ülke Cumhurbaşkanları arasında yapılacak zirvenin Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi Toplantısı olacağını belirten Fidan, Türkiye ile Kırgızistan arasındaki kurumsal toplantıların bu formatta gerçekleştiğini söyledi.
Fidan, iki ülke arasında ortak projeler yürütüldüğünü vurgulayarak, Kırgızistanlı mevkidaşıyla ekonomi, iş insanlarının durumu, ticaretin daha “etkin ve kalıcı” hale getirilmesi, vatandaşların karşılıklı seyahatleri ve kimlik kartıyla seyahat imkanları gibi konularda fikir alışverişi yapıldığının altını çizdi. Söz konusu konularda “mesafeler katedildiğine” dikkati çeken Fidan, Türkiye’de bulunan Kırgızistan vatandaşlarının konsolosluk işleri, eğitim talepleri gibi meselelerin de konuşulduğu bilgisini paylaştı.
Fidan, Türkiye Maarif Vakfının Kırgızistan faaliyetleri ve bu ülkedeki FETÖ okullarının sonlandırılmasının da ele alındığını aktararak, Kırgızistan-Türkiye Manas Üniversitesinin faaliyetlerinin ve ele alınan konuların eğitim alanında kapasite artırma açısından önemli olduğunu vurguladı.
İKİ ÜLKE ARASINDA SAĞLIK ALANINDAKİ İŞBİRLİĞİ
Fidan, iki ülke arasındaki sağlık alanında işbirliğinin önemine işaret ederek, “TİKA marifetiyle yapılan Türk-Kırgız ortak hastanesi, bu konuda mümtaz bir örnek açıkçası. Burada ileri tıp teknikleri kullanarak yapılan cerrahi müdahaleler hem Kırgız halkına bir hizmet teşkil etmekte hem de bizim cerrahi ve tıbbi becerilerimizi Kırgız sağlık sektörüne aktarmaya bir imkan sağlamakta.” diye konuştu.
Türk Devletleri Teşkilatının (TDT) daha etkin olması için Kırgız mevkidaşıyla görüş alışverişinde bulunduklarına değinen Fidan, Kırgızistan’ın 2024’te TDT’ye dönem başkanlığı ve ev sahipliği yapacağını anımsattı.
Fidan, Kırgızistan’ın Özbekistan’la sınır mutabakatına varmasını memnuniyetle karşıladığını ve bu yıl Tacikistan’la da benzer bir mutabakata varılacağını belirterek, “İki dost ve kardeş ülke arasındaki ihtilafın bir an önce son bulmasını canı gönülden arzu etmekteyiz. Bu konuda elimizden gelen çabayı her platformda göstermekteyiz.” dedi.
Kırgız mevkidaşıyla, Afganistan’ın “uluslararası topluma tekrar kazandırılması, yeni bir iç savaşın çıkmaması, teröre ve diğer illegaliteye ev sahipliği yapmaması” meselelerini konuştuklarını söyleyen Fidan, bahsi geçen konuların hem Türkiye hem de Kırgızistan için öncelikli konular olduğunun altını çizdi.
TEMAS GRUBU ÇALIŞMALARINI SÜRDÜRÜYOR
Fidan, Kulubayev’le Rusya-Ukrayna Savaşı hakkında da görüş alışverişinde bulunduklarını, Türkiye’nin Karadeniz’e en büyük kıyısı bulunan ülke olarak pozisyonunu, Türkiye’nin Ukrayna ve Rusya ile geliştirdiği ilişkileri ve tahıl anlaşmasını yeniden hayata geçirmede nasıl etkili olabilirliğini görüştüğünü söyledi.
İsrail’in Gazze’de devam eden katliamlarını, bu konuda İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ve Arap Birliğinin oluşturduğu temas grubunun çalışmalarını mevkidaşına anlattığını aktaran Fidan, şunları kaydetti:
“Gazze’deki katliamın ve başta Batı olmak üzere dünya kamuoyunun ağırlıklı bir şekilde bu katliama, devletler düzeyinde en azından sessiz kalması veya dolaylı veya açıktan onay vermesinin, dünya güvenliği için oluşturduğu riskleri beraber paylaştık. Bu konuda zaten kiminle konuşsak aynı görüşleri paylaşmaktayız.
Olayın ironisi ve dram tarafı, herkesin aynı görüşte olduğu fakat bir türlü engellenemeyen bir olayın hala devam etmesi çok düşündürücü. Burada daha farklı adımlar atılması gereği, ihtiyacının ortaya çıktığı görülmekte.”