Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’daki TÜGVA Gençlik Buluşması’nda konuştu.
Buluşmada, Erdoğan’ın yanı sıra Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Gençlik ve Spor Bakanı Osman Aşkın Bak, AK Parti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Murat Kurum ve TÜGVA Başkanı İbrahim Beşinci de katıldı.
Erdoğan buraya yaptığı açıklamada “31 Mart benim için bir final, yasanın verdiği yetkiyle bu seçim benim son seçimim, çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak” ifadelerini kullandı.
Erdoğan konuşmasında İsrail’i hedef aldı. İsrail yönetiminin bir tehdit olduğunu vurgulayan Erdoğan, “Netenyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir” diye konuştu.
Erdoğan, şöyle konuştu:
EMANETİN DEVRİ OLACAK: Ardı arkası kesilmeyecek şekilde çalışmalarımı sürdürüyorum. Adeta nefes almaksızın koşturuyoruz. Çünkü benim için bu bir final. Yasanın verdiği yetkiyle bu seçim son seçimim ama buradan çıkacak netice benden sonra gelecek kardeşlerim için bir emanetin devri olacak. Onun için de hazırlıklarımızı buna göre yapıp, adımı da buna göre atmamız lazım ki çok farklı bakanlara karşı gereken cevabı istiyoruz ki 31 Mart akşamı verelim. 1 Nisan’dan itibaren de yeni bir dönemi inşallah başlatalım.”
Gençlere inandığını ve güvendiğini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İnşallah başta İstanbul olmak üzere Ankara, İzmir, bütün buralarda bir değişim dönüşümü yapalım. Çünkü gözler burada.” ifadelerini kullandı.
‘NETANYAHU YÖNETİMİYLE YAN YANA ANILMAK BIR AYIPTIR’
Artık İsrail’in soykırım politikasına karşı insanlığın yekpare eyleme geçmesi gerekiyor. İsrail’e destek ve cesaret veren Amerika ve Avrupa devletleri tarihe geçmişlerdir. Netanyahu yönetimiyle yan yana anılmak bile başlı başına ağır bir cezadır, utanılacak bir ayıptır. Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi, katildir. Netenyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi tehdittir. Olup bitenleri gördüğü halde kafasını çeviren, kalbi taşlaşmış herkes bu zulüm düzenine ortaktır. İsrail yönetimi, Filistin halkının binlerce yıldır sahip olduğu evleri, arazileri, tarlaları, mahsülleri ve ağaçlarıyla gasp etmektedir. Bu gasplar İsrail devletinin, polisinin gözetimi altında yürütülmektedir. Netanyahu’nun başında bulunduğu İsrail yönetimi, faşisttir. Dün üstün ırk iddiasıyla Yahudiler başta olmak üzere pek çok kesimi yok etmek isteyen Nazi kafası bugün İsrail yönetimindedir.
‘HAMAS, BUNLARIN İDDİA ETTİĞİ GİBİ BİR ÖRGÜT DEĞİLDİR; BİLAKİS DİRENİŞ HAREKETİDİR’
Bu ülkede Hamas’a terör iftirası atan İsrail muhiplerine asla aldırmayın. Bunlar, kifayetsiz muhterislerdir. Pusulasını emperyalistlere çevirmiş, bunlar da yakında tarihin tozlu raflarında kaybolup gideceklerdir. Şayet Hamas terör örgütü olsaydı emin olun herkesten önce kendileri savunur, işbirliği yapar, muhabbet beslerdi. Hamas, bunların dediği gibi bir örgüt olsaydı, milletvekilleri her yıl dönümünde ziyaret ederlerdi. Hamas’ın hamiliğini ve avukatlığını bunlar kimseye bırakmazdı. Hamas, bunların iddia ettiği gibi bir örgüt değildir; bilakis direniş hareketidir.
’37 BİN TONDAN FAZLA İNSANİ YARDIM MALZEMESİNİ ULAŞTIRDIK’
Türkiye olarak hiçbir tehdide ve baskıya boyun eğmeden, Gazze’de yaşanan katliamın Filistin’de yaşanan zulmün sona ermesi için kalbimizle dilimizle ve elimizle her türlü çabayı gösteriyoruz. Dualarımızda hep Filistinli kardeşlerimizin özgürlüğüne kavuşması yakarışı var. Bu meseleyi uluslararası gündemde tutmak ve somut kararlar çıkması için yoğun diplomasi yürütüyoruz. Mısır ve Ürdün üzerinden bölgeye yardım ulaştırmak için yoğun gayret gösteriyoruz. Bugüne kadar 37 bin tondan fazla insani yardım malzemesini uçaklar ve gemilerle bölgeye ulaştırdık. Kızılay’ımızın sivil yardım gemisi 3 bin tonluk malzemeyle dün yola çıktı. Gazze’nin Refah sınır kapısından her gün Kızılay tırlarımız Gazze’ye giriyor. Ramazan ayında yardımlarımızı inşallah daha da artıracağız.”
(HABER MERKEZİ)