AK Parti Grup Başkanı Abdullah Güler, Grup Başkanvekili Bahadır Yenişehirlioğlu ve teklifin ilk imza sahibi AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu ile Meclis’te gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Güler, TBMM’de düzenlediği basın toplantısında, 16 maddeden oluşan ve Maden Kanunu ile birlikte 7 maddede değişiklik öngören ‘Maden Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ni Meclis Başkanlığı’na sunduklarını söyledi.
Güler, uzun süredir üzerinde çalıştıklarını ve Türkiye’nin ihtiyacını daha etkin ve verimli kullanmak için yetersiz kalan bazı hukuki düzenlemelere ihtiyaç duyulduğunu belirterek, temel amaçlarının Türkiye’nin yenilenebilir enerji kaynaklarının artırılması olduğunu belirtti.
“Yenilenebilir enerji kaynağına dayalı tesislerin kurulmasına da imkan sağlamaya çalıştık”
Bu kapsamda getirilen düzenlemeyle 3213 Sayılı Maden Kanunu kapsamında uygulanan Ulusal Maden Kaynak ve Rezerv Raporlama Komisyonu (UMREK) sistemi üzerinde farklı değişikliklere imza atacaklarını kaydeden Güler, “UMREK Kodu’na göre rapor hazırlama şartı aranmaksızın Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nün (MTA) buluculuk hakkı kazanmasına yer veriyoruz. Yine teklifimiz ile içme ve kullanma suyu temin edilen rezervuarlar, sulak alanlar ve kıyı kanunu kapsamında, kıyı ve sahil şeritleri hariç olmak üzere, belirlenen alanlarda Yenilenebilir Enerji Kaynak Alanları (YEKA) ilan edilerek, yenilenebilir enerji kaynağına dayalı tesislerin kurulmasına da imkan sağlamaya çalıştık.” dedi.
‘Doğalgazın sıvılaştırılması faaliyetinin bağımsız bir piyasa faaliyeti olarak tanınması amaçlanıyor’
Teklifle ayrıca, doğalgazın sıvılaştırılması faaliyetinin, depolama faaliyetinden ayrıştırılarak bağımsız bir piyasa faaliyeti olarak tanımlanmasının amaçlandığını aktaran Güler, “Böylelikle son dönemde yaşanan enerji krizleri nedeniyle başta Avrupa Birliği (AB) ülkeleri olmak üzere, ülkemiz üzerinden gerek boru hatlarıyla, gerekse de LNG (Sıvılaştırılmış doğalgaz) olarak yoğun bir şekilde artan ihracat talepleri bakımından, hem yerli üretim doğalgazımızın hem de farklı kaynaklardan ülkemize ithal edilen doğalgazların ülkemizde sıvılaştırılarak dünya piyasalarına LNG olarak hazırlanabilmesinin ayrı bir piyasa faaliyeti olarak sağlanmasına da bu kanun teklifimizde yer verdik. Yine teklifimizle, ülkemizin doğalgazda ticaret merkezi olma hedefleri çerçevesinde, yüzer LNG terminallerine ilişkin Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu tarafından depolama tesislerinden farklı, istisnai düzenlemeler yapılabilmesine de imkan tanıyoruz.” diye konuştu.
“Olağanüstü hal kararı veya genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde bir düzenleme yapıyoruz”
Kanun teklifinin 8’inci ve 11’inci maddesinin de önemli olduğuna dikkat çeken Güler, “Kanun teklifinin 8’inci maddesinde, 10 yıllık süresini tamamlayan lisansız elektrik üretim faaliyeti gerçekleştiren tesislerin, lisanslı üretim faaliyetine geçişi için devletimize belli katkı verilmek suretiyle lisanslı hale getirilmesine imkan tanınıyor. 11’inci maddemiz yine önemli. Olağanüstü hal kararı veya genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, geçici süreli bağlantı talepleri için mevcut elektrik dağıtım şebekesinin yeterli olması durumuna, kullanma izni ve elektrik enerjisi talepleri ile ilgili mevzuatta bir düzenleme yapıyoruz. İstenen ilgili bilgi ve belgelerin sayılan hallerde aranmaması amaçlanıyor. Bu şekilde, özellikle deprem bölgesindeki vatandaşlarımızın talepleri hızlı ve etkin bir şekilde karşılanmış olacaktır. Ben, kanun teklifimizin hayırlı olmasını diliyorum. Özellikle yerli ve milli kaynaklarımızın ülke ekonomisine kazandırılması noktasında çok önemli bir düzenleme olarak görüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı (DHA)